Anlatım Bozukl.1

SÖZCÜK DÜZEYİNDE ANLATIMBOZUKLUKLARI
 
01.GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI (İŞLEVSİZ SÖZCÜKLER)
Bir sözcük ya da söz öbeği cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlamında bir daralma, yapısında bir bozukluk olmuyorsa o sözcük ya da söz öbeği gereksizdir. O nedenle cümlede işlevsiz sözcüklere yer verme, aynı anlamı veren (anlamdaş) sözcükleri birlikte kullanma, gereksiz yardımcı eylem bulundurma cümlede duruluğu bozar, sözün etki gücünü azaltır.
Gereksiz sözcük ya da söz öbeği cümlede iki biçimde kullanılmış olabilir:
a)Anlamdaş ya da yakın anlamlı sözcüklerin aynı cümlede kullanılması:
Yineleme dediğimiz anlatım kusuru, aynı anlama gelen birden çok sözcüğün gereksiz yere bir arada kullanılmasıdır. Bir kavramın Türkçesiyle yabancısının birlikte kullanılması bu tür kusurlardandır.
Orman sağlık ve sıhhat kaynağıdır.
Gam ile tasa adamı yıkar.
Bundan böyle artık maçlar televizyonda yayınlanacak.
Oysa bizim takım ise yılda birkaç maç yapıyor.
Bugün birçok şair, uyak ve kafiye kullanmıyor.
Yol boyunca üstleri sarmaşıkla kaplı kayalar görünüyordu.
Bu sözün anlamını ve manasını bilmiyorum.
Bugünkü ödevimi daha henüz bitirmedim.
Vali Bey, yarışmacıları tebrik edip kutladı.
Onun neşeli ve şen bir insan olduğunu sanıyordum.
Gözde ve popüler olan şarkıcımız, dün yurda döndü.
Mesela, örneğin arkadaşımız çalışkan bir öğrencidir.         
Mecburen karakola gitmek zorunda kaldım.
Çok ender olarak bulunan nadir bir türe rastladık.
Olgunlaşmamış ham düşünceleri ancak akıl pişirir.
Bundan böyle oraya gitmem artık.
Araba şu anda yola çıkmak üzere.
Seninle artık daha az seyrek görüşeceğim.
Tatile ailesiyle birlikte çıkacaktı.
En eski hatıralar daha henüz dün gibi.
Bu ceza hezimetin, yenilginin bedelidir.
Bir ülkede yazılı basın önemli rol oynar.
Gösterilen ilgi ve alakaya çok memnun olmuştu.
Odadan ayaklarının ucuna basarak usulca uzaklaştı.
Kendini yorgun, yalnız ve tek başına hissediyordu.
Bu çetin ve zor işi de başaracağından eminim.
Bir ay önce Fransa’ya giden öğrencilerimiz geri döndü.
Bende sana ait ne varsa hepsini sana geri iade ediyorum.
Cimri, gerekli ihtiyaçları için bile para harcamayan insandır.
Sürücülerin trafik ikaz ve uyarı işaretlerine dikkat etmeleri gerekir.
Bu manzaranın hoş olmayan kötü bir görüntüsü var.
Çocukların en büyük endişesi ve kaygısı babalarını görememekti.
Dertleri ve üzüntüleri adamı yatağa düşürdü.
Yaşamın tüm güçlüklerine, zorluklarına karşı yılmadan direndi.
 
b)Bir sözcüğün anlamını da kapsayan başka bir sözcüğün kullanılması:
Ev sahibime uğradım, konuşup derdimi ona anlattım.
Arabanın tamiri için iki saat süreyle uğraşmışlar.
Kulağıma yavaşça fısıldadı.
Dün akşam kardeşimle karşılıklı dertleştik.
Sahilde uzun süre yaya yürüdük.
Cebimdeki parayı gizlice çalmışlar.
Köşeden bir yaya aniden önüme çıkıverdi.
Erken yattıysa da bir türlü uyku uyuyamadı.   
Hava sıcaklığı her geçen gün gittikçe artıyor.
Problemi bir dakikada çabucak çözüverdi.
Beni görür görmez hemen tanıdı.
Soğuk, yağmurlu ve ıslak bir günde yola çıktık.
Uçak, alçalarak havaalanına başarılı bir iniş yaptı.
Bu kitap gazetemizin parasız armağanıdır.
Alfabemizde sekiz tane ünlü, yirmi bir tane ünsüz harf vardır.
Oturduğu yerden yüksek sesle çocuklara bağırıyordu.
Fırtına ve yağmur yağışı yüzünden kentte hayat felç oldu.
Buradaki insanlar tahtadan yapılma ahşap evlerde oturuyor.
Burası için iki yüz adet sandalye satın almalısınız.
Gecede birtakım olumsuz olayların çıkması herkesi çok üzdü.
Dinlediklerini sıcağı sıcağına hemen yazardı.
Eninde sonunda mutlaka oraya gitmelisin.
Vakfımıza karşılıksız bağışta bulundular.
Verilen vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi.
Karşılıklı yazışmalar her kurumda olur.
Uzun yıllardır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
Islak çoraplarını radyatörün üzerine sererek kuruttu.
Bu güzelliği sizlerle birlikte paylaşmaktan mutlu olacağız.
Bu geziye sınıfça beraber gitmeye karar verdik.
Yaptığımız dış ihracat yurdumuzun gelişmesini sağlayacaktır.
 
02.SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI:
a) Birbiriyle Karıştırılan Sözcükler:                                           
Anlamları ayrı olan bazı sözcükler, aynı kökten türedikleri ya da birbirini andırdıkları için karıştırılırlar. Bazen de bu özellikleri taşımasalar da aynı anlama geldikleri sanılarak birbirlerinin yerine kullanılırlar.
Birbirleriyle karıştırıldıkları için yanlışlıklara neden olan sözcüklerin bazıları şunlardır:
Özgü-özge- özel        
azımsamak- küçümsemek                                
öğrenim- öğretim
Yılında- tarihinde       
bağımlı-bağlı                
fiyat-ücret                    
Etki-tepki                             
fotoğraf-resim          
sonunda-sonucunda        
olası- olanaklı                
şans-ihtimal süre- süreç                                                              
özetle- özellikle        
yankılanma- yansıma    
yaklaşık- yakın                 
ayrıcalık- ayrılık
Ayrım-ayrıntı          
çoğunluk-çokluk           
çekimserlik çekingenlik        
etkin- etken
Aramızda ikilem çıktı.
İkizler arasında az da olsa ayrıntı vardı.
Bahçeye elma fidanı ektim.
Piyasadaki yayımlar çok pahalı.
Çalıştı buna karşılık başaramadı.
Gazetemiz basın masraflarını karşılayamaz olmuştu.
Yankılanan ışıklar gözüme geliyordu.
Yeğenim üniversitede öğretim görüyor.
Türkü halk edebiyatına özgün bir türdür.
Son çektirdiğim resimden iki adet getir.
Bütün olasılıkları kullanıp sorunu çözdü.
Bu film “Acımak” adlı romandan sinemaya uygulandı.
Bu iki kitap arasındaki ayrım yalnızca fiyatlarında.
İki kumaş arasındaki ayrıntıyı göremedim.  
Kitapları roman, hikaye ayrıntısı yapmadan okurdu.
Etken olamayacağım bir çalışmaya katılmak istemem.
Anlamsız konuşmaları işi daha da güçlendiriyordu.
Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş.
Bataryası biten cep telefonunu deşarj etmekle meşguldü.
Ahmet Bey saygılı kişiliğiyle çevresine örnek olmuştu.
Bu eski makineler artık işlemlerini yerine getiremiyor.
İş kazalarının çokluğu, iş güvencesinin olmadığını gösteriyor.
Yaşantımız boyunca böyle insanlarla sık sık karşılaşırız.
Bize okuma olasılıkları sağlayan ailemize borçluyuz.
O, kimse ile diyalog kuramayan çekimser bir gençti.
Onun boyuna göre kilosu daha uzundur.
 
03.YANLIŞ ANLAMDA KULLANILAN SÖZCÜKLER (Sözcüğün yersiz kullanımı)
Sözcükleri kendi anlamını yansıtacak şekilde kullanmamak veya uygun olmayan yerde kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar. Böyle bir yanlışa düşmemek için hangi sözcüğün nerede kullanılıp nerede kullanılmayacağını çok iyi bilmek zorundayız.
Bol yağış ürünün bol olmasına neden oldu.
Ayrılmalarını onları çekemeyenler sağladı.
Körfezin kirlenmesine sanayi atıkları da katkıda bulunuyor.
Bundan on yıl önce 1993 tarihinde, tanıştık onunla.
Polisin yetkisi toplumda huzuru ve güvenliği sağlamaktır.
Biraz gezip dolaşması belki de dertlerini unutmasına neden olur.
Önümüze gelen bütün engellere rağmen ilerlemeye devam ettik.
Öğrencilerin dersi sevmemesinde öğretmenin katkısı büyüktür.
Uzun süre yurtdışında kalması anadilini unutmasını sağlamış.
Ankara’da felaketin büyüklüğüne müteahhitlerin neden olduğu savunuldu.
Yaşlılarda tansiyonun nedeni tuz veya kilodan kaynaklanır.
Sınavlarda kopya çekmek, öğrencilere başarısızlıktan başka yarar sağlamaz.
Aydan aya biriken borçları, şirketin batmasını sağladı.
Başkan:”Trabzonspor maçını hakem sayesinde kaybettik.”dedi.
Son dakikada attığı golle takımının galip gelmesine yol açtı.
Ülkenin bunalıma girmesini sağlayan bu tür açıklamalardan kaçınmak gerekir.
Bu şirket kurucusunun sağlam prensipleri yüzünden yaşamaktadır.
Bu tür bilimsel çalışmalar dilimizin zenginleşmesine neden olacak.
Avukat sanığın suçlu olduğunu savunuyor.
Çocuğun boyu epey büyümüş.
Bu konuda gençleri azımsamak doğru değildir.
Muhalefet partileri, enflasyonun üç haneli rakamlara yükseldiğini savundu.
Çömleğin üzerine yazılmış desenlere hayranlıkla bakıyordu.
Hırsız, kadının kolundaki çantayı hızla çalıp kaçtı.
Zor şartlar altında çalışan işçilerin sağlık durumu aksadı.
Bugün bir buzdolabının ücretiyle on yıl önce bir araba satın alınabilirdi.
Bir kişiye yarar veya zarar sağlamak bizim elimizdedir.
Başarısını düzensiz çalışmasına borçludur.
Uğur Mumcu’yu ölümünün beşinci yılında kutluyoruz.
Giydiğiniz bu şık kravat size çok yakışmış.
Yapılan hataların savunulacak bir yanı kalmamış.
Yazar bu kötü ününü son yazdığı seviyesiz esere borçludur.
Komşumuz babasının ölümünü her yıl kutluyor.
Yanlış tutumuyla babasının iflas etmesini sağladı.
Bataklığa yakın yerde yaşayanların hastalanma şansı yüksek.
Tüneller açılınca İstanbul – Ankara karayolu 100 km küçülecek.
Ameliyat olan annem, bugün hastaneden tahliye edildi.
Adamın kendinden önce sesini duydum dedi. (kendini görmeden önce)
O, bu güzelliklere karşı nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı bilmiyorum.
 
04.GEREKSİZ YARDIMCI EYLEM KULLANIMI:
Yardımcı eylemlerle oluşturulmuş bileşik fiillerde, isim soylu sözcük bir ekle aynı anlamı verecekse, yardımcı eylemin kullanımı gereksizdir.
    hasta olmak-----------hastalanmak
    hesap etmek----------hesaplamak
    yaşlı olmak ----------yaşlanmak
Su bulanık hale geldi. 
Kısa bir sürede iyi olacaksın. 
Ankara güzel olmuş.    
Okula gelmiş olanlarla görüş. 
Sanırım kuşku ettiğimizi anladı.                            
Bizi arayacağını umut etmiştim.
Bayatlamış olan ekmekleri çöpe atmamalıyız.
Hoşnut olmadığınız bir şey varsa söyleyin.
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor.
Hükümet çözülecek olan sorunları bir bir ele aldı.
İyi olacağını umut ediyorum. 
Önce ondan kuşku ettiğimi herkesten sakladım. 
Sınava girmek isteğinde olanlar idareye başvuracaklar.
Kitabı elime aldığımda yırtılmış olduğunu fark ettim.
 
05.ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZLER:
Bir cümlede anlamca çelişen sözlerin bulunması anlatımı bozar. Neyin anlatılmak istendiği net olarak anlaşılmaz. Bu nedenle mantıksal tutarsızlığa yol açacak ifadeleri kullanmaktan kaçınmak gerekir.
Arada bir bize gelir, sık sık uğrardı.
İstanbul’a aşağı yukarı tam on yedi yıl önce geldik.
Sanırım asla sana problem çıkarmayacaktır.
Bu talep kesinlikle ele alınmış olmalı.     
Aşağı yukarı tam beş yaşında bir çocuktu.
Mutlaka bu işin üstesinden gelebilir.
Şüphesiz sınavınız başarılı geçmiş olmalı.
Kuşkusuz gönderdiğim mektubu almış olmalısınız.
Herhalde onun buraya gelmeyeceği kesindir
Aşağı yukarı tam üç ay önce benzeri bir yazı çıkmıştı.
Tam on milyara yakın birikmiş parası varmış.
Şüphesiz bu sınavı kazanmak için çok çalışmış olmalı.
Öğretmenimiz konuyu ayrıntılı olarak özetledi.
Bu konuda eminim bir şeyler biliyor olmalısınız.
İstiyorsan, gelmem kesinlikle mümkün olabilir.
Bu davranışına kuşkusuz, öğretmeni de karşı çıkmış olabilir.
Kesinlikle bu işi onun yaptığını sanıyorum.
Belki çevremizdeki duyarlı insanlar da kesinlikle vardır.
 
06.YAPILARI BOZUK SÖZCÜKLER (Gereksiz ek)
Yapım ve çekim eklerinin dilbilgisi kurallarına aykırı biçimde kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Yanlış ek, kullanılmaması gereken ek, ekleri yanlış yerde kullanmak bu yanlışın nedenleridir.
Gereksiz kullanılan üçüncü kişi iyelik eki anlatım bozukluğuna yol açar.
Bu bestesi onun en tanınmış eseridir.
Babamın başı ağrıdığında aspirin içerdi.
Olayı çarptırma, diye bağırdı. (çarpıtma)
Tartışaraktan doğruyu buluruz.
Radyo dinlemesini çok severdi.
Kitap okumasını severim. 
Yaklaşık on yıldır bu mahallede manavcılık yapıyor.
Oraya zamanında gidilinebilecek mi?
Dünkü toplantıda Ali bana okul arkadaşını tanıştırdı.
Ülkemizin başarısına övünmek hakkımızdır. (.yla)
Brezilya’nın suç dosyası çok kabarık ülkelerden biri.
Bisiklet sürmesini bile bilmiyor.   (sürmeyi)
Ne okuması ne yazışı güzel. (okuması, yazması)
Bu yazı kısa zamanda yerine ulaşılabilir.  
Başarısızlığının sebebi çalışmamasındandır.
Konutlar daha sağlam yapılanabilirdi.  
Eti tuzlamazsan, böyle kokturursun.
Öğleden sonraki yağan yağmur, insanları işlerinden alakoydu.
Uçmasını bilmiyorsan uçurumun kenarında yuva yapma.
Olay, yapılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı.   (sonunda)
Buzdolabı yemekleri kokturmamak için gereklidir.  
Bu soruya başka bir cevap da verebilinir.   (verilebilir)
Köylerde bile okuma yazmasını bilmeyen insan kalmadı.
Uzun süredir bu mahallede kasapçılık yapan Levent Efendi dün vefat etti.  
Bu adamın sınırı geçmiş olabileceğinin ihtimalinin üzerinde duruluyor.
Onların birbirlerinden bıkmalarının nedeni hep kendilerinden söz etmelerindendir.
Böyle mutsuz görünmemizin nedeni en yakın arkadaşımızı kaybetmemizdendir.
Okumanın insanı geliştirdiğinin sözle kavratmaya çalışmak boşunadır.
Çocuğun derse gelmemesinin sebebi, hastalığının ilerlemesindendir.
Öğrencilerin yüksek not alamamalarının nedeni, sınavlara yeterince hazırlanamamalarından kaynaklanıyor.
*Bir cümlede aynı ekleri alan kelimelerin peş peşe sıralanması bir anlatım kusurudur.
Sokağa çıkıp biraz gezip arkadaşlarımla sohbet edip sonra eve gelip yattım.
 
07.SÖZDİZİMİ YANLIŞLIĞI (Yanlış yerde Kullanılan Sözcükler)
Sözcüklerin bulunması gereken yerde bulunmaması da anlatım bozukluğuna yol açar. Özellikle sıfat ve zarf görevli sözcüklerin uygun yerde kullanılmasına özen gösterilmelidir. Bu tür sözcüklerin yanlış kullanımı anlam belirsizliğine ve yanlış anlamlara neden olur.
Davetiyesiz salona girilmez.
Eğitim, en etkili televizyonla verilir.
Uykusuz yola çıkmak istemiyorum.
Alkollü araç kullanmak tehlikelidir.
Yüzme en iyi denizde öğrenilir.
Rüştü iyi bir kaleci, ancak fazla topla oynuyor.
Eğer sütü çok dışarıda bırakırsanız, süt bozulur.
Penceremden uçan kuş sürülerini izliyordum.
Günde on kez telefon satan dükkâna uğrardı.
Bu durumda ilk saygınlığı sarsılacak benim.
Seyirciler delice futbolcuları alkışlıyorlardı.
En çok sevdiğim annem için şarkıyı istiyorum.
Şimdi isterseniz kısaca bildiklerimi anlatayım.
Her dost gözüken insana güvenmemelisiniz.
Bir konu iyi anlatıldığı zaman ancak anlaşılır.
Bu haberi ilk Türk televizyonları verdi.
Sanatçı bugün yakalandığı hastalığa yenik düştü.
İlk günün ışıkları, penceremden süzülüyordu.
O gazete, herkesi ücretsiz sınava hazırlıyordu.
Akşama doğru yağan kar ve fırtına dindi.
Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz.
Geçen hafta kaybolan Ömer çantası bulundu.
Konuya ilişkin bakanlığın bir açıklama yapması bekleniyor.
Herkesi ücretsiz üniversiteye hazırlıyorduk.
Biz en doğal vatandaşın hakkını koruyamıyoruz.
Yeni eve gelmiştim ki dışarıda kızılca kıyamet koptu.
Meclis 298 oya karşılık 152 oyla erken seçim kararı aldı.
1974 öncesi Kıbrıs Türk halkına yapılan saldırılar unutulmadı.
Ünlü olacağımı, bu kadar adımdan söz edileceğini bilmiyordum.
Bu bölgede çok sulu tarım yapıldığından sivrisinek de çok olur.
Çok yazlıkta kaldıkları için sıkılıp geri dönmüşlerdi.
Piyasaya yeni yeni para karşılığı proje yapmaya başladılar.
İçeri girer girmez ilk gözüme çarpan şey, yere atılmış kitaplardı.
Bu konuya çalış, çok aklına takılan nokta olursa bana sor.
Ağlayan kadın, yaşlı gözlerle kendine sorulanları cevaplıyordu.
Dünya televizyonları tekrar tekrar vurulan sivilleri gösteriyordu.
Birden fazla ölüm riski taşıyan hastalık söz konusuydu.
Yanan meydandaki otomobil bir grubun müdahalesi sonucu söndürüldü.
Otobüs yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı.
Son dizede dil bakımından bazı halk edebiyatına ilişkin özellikler var.
Oylama yapılmış ve karar 20’ye karşı 5 oyla reddedilmişti.
Hatay Valiliği’nce şehre kaçak olarak getirilen 400 baş koyun ele geçirildi.
Pasaport kontrolünün sıkı olmadığı dünyada birkaç ülkeden biri de İsviçre’dir.
Arabanın kapısını açınca keskin bir ayaz bıçak gibi insanın yüzüne çarpıyordu.
Babasının rahatsızlandığını duyunca telgrafla geleceğini size bildirmişti.
Tüm arkadaşlar, bütün gün bomboş evde oturduğumu sanıyorlar.
Yaşlılar, uzun uğraşlar sonucu hurdaya dönen araçtan çıkarıldı.
           
08.TAMLAMA YANLIŞLARI:
Ad ve sıfat tamlamalarında dilbilgisi kurallarına aykırı kullanımlar, tamlayan ile tamlanan arasındaki uyumsuzluklar ve yanlış anlamlara neden olacak tamlamalar cümlenin anlatımını bozar.
Tamlamalarla ilgili yanlışlıkları, aşağıdaki nedenlere bağlı olarak işleyebiliriz:
A)TAMLAMA EKLERİNİN YANLIŞ KULLANIMI:
Tamlayan ya da tamlanan ekinin eksikliği de “tamlama yanlışlığı”na neden olur.
Cepheye gidip de dönmeyen asker anaları devletten yardım alacaklar.
Cepheye gidip de dönmeyen askerlerin anaları devletten yardım alacaklar.
Sanat eserleri, yazıldıkları dönemin şartlarına göre değerlendirilmesi gerekir.
Hataları kabullenme, bir olgunluk olduğunu hepimiz biliriz. (kabullenmenin)
Futbolcuların dirençli olmak için iyi beslenmesi gerekir. (olması)
Çağdaş eğitim bize sunduğu olanaklardan yararlanmak, bir bilinç işidir.(eğitimin)
Bu futbolcu, bu takıma yararlı olması için sürekli çalışması gerekir. (futbolcunun)
Bu oyun, takıma yeni katılan futbolcuların kendilerini gösterecek, aralarındaki anlaşmayı sergileyecek ilk maçtır. (...gösterebileceği,..sergileyebileceği ilk maçıdır.)
İptal edilen seçim tartışması, gündemdeki yerini koruyor.
Erzurum’a gitmek, havasını teneffüs etmek bana dayanılmaz bir zevk verir.
Öğrenci istekleri, bu mantık doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir.
Mutfak taşı, kardeşimin yediği armut çöpleriyle doluydu.
Küllük arka arkaya yaktığım sigara izmaritleriyle dolmuştu.
Her ulus yabancı terimleri kendi sözcükleriyle karşılamaya çalışması yanlıştır.
Bu büyük beladan kurtulmak için her arkadaş üzerine düşeni yapması gerekir.
Senin ve onun geleceği hakkında endişelerimiz var.
Bu civarda bayan pantolon satan dükkân yok mu?
 
B)ORTAK OLMAYAN TAMLAMALARIN ORTAKMIŞ GİBİ KULLANILMASI:
Sıfat ve isim tamlamalarını aynı tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Çünkü isim tamlamalarında tamlanan iyelik eki aldığı halde sıfat tamlamalarında tamlanan ek almaz. Dolayısıyla tamlananlar, niteliği farklı olduğundan, ortak kullanılamaz.
Belgisiz ve işaret zamirlerini sıfatlarla karıştırmamak gerekir.            
Akdeniz ve karasal iklim özelliklerini görürüz.
Bu cümle, hem sıralı hem şart cümlesidir.
Çevre ve toplumsal sorunlar tartışıldı.
Çalışmalarımızı kültürel ve sanat alanında da sürdürüyoruz.
Bu dönemde ulusal ve birey sorunlarının ele alındığını görüyoruz.
Bu konu özel ve kamu sektörünü yakından ilgilendirir.
Bu konferans hem ekonomik, hem de iş hayatı açısından önemli.
Otel müdürü, yabancı konuklara rahat ve güven ortamı sağladı.
Karacaoğlan didaktik ve aşk şiirleri yazmıştır.(Tamlananın bulunmaması)
Romanda görsel ve işitme öğelerinden yararlanıldığını görüyoruz.
Burada askeri ve fen liselerine hazırlık yapılmıyor.
İki sözcükten kurulu özel ve tür adları her zaman bitişik yazılır.
Kaza yerine birçok askeri ve polis aracı geldi.
Bu önlemler ekonomik ve sağlık açısından olumlu sonuçlar verdi.
Sivas ve Tokat’ın Erbaa ilçesinde seçimi yeniledik.
Sivas’ta ve Tokat’ın Erbaa ilçesinde seçimi yeniledik.
Yakalanan kişinin, terör değil, siyasi suçlu olduğu öne sürüldü.
Törenlerde birçok askeri ve polis aracı; çevrede güvenliği sağlıyordu.
Burada hayvanların * , kuşların böyle delice ötmelerinin bir nedeni olmalı.
Halide Edip, daha çok psikolojik ve töre romanları yazmıştır.
           
09) SIFAT TAMLAMALARINDA GÖRÜLEN UYUMSUZLUKLAR
Türkçede sayı sıfatlarından ve kimi nicelik bildiren belgisiz sıfatlardan sonra gelen adlar çoğul eki almaz. Tamlamalarda yapılan temel dilbilgisi yanlışlarından biri de budur.
Birçok sanatçılar bu karara karşı çıktı. (sanatçı)
Yaşamı birçok yanlışlarla doluydu.
O gün meydan hınca hınç dolmuş,binlerce insanlar bir araya gelmişti.
Anladık, birçok kötülükler etmiş ama bunun hiç mi iyiliği yok.
Ortaöğretim gençliği, gereksiz birçok bilgileri öğrenebilme zahmetinden kurtarılmalıdır.
Bunca sorunların altında nasıl ezilmiyorsun? (sorunun)
Birçok ülkeler dolaştım.   (ülke)
Geceye birçok davetliler katıldı.
Yanınıza fazla para almazsanız birçok problemlerle karşılaşabilirsiniz.
Bahçede dolaşan birçok öğrenciler var.
Birçok öğrenciler de töreni televizyondan izledi.
Cevaplanması gereken bir sürü sorular var.
Onun için zevkine ve keyfine düşkün ne kadar memurlar varsa, hep burasını ister, hep buraya yerleşirdi.
Arkadaşını ikna etmek için birçok sözler söylüyor; arkadaşı ise onları kuşkuyla karşılıyordu.
İstanbul’daki açığın giderilmesi için gerekli yüz kırk sınıf öğretmenlerinin atanmaları gelecek ay yapılacak.     
                                                     ***
“Bir sıfat birden fazla sözcüğü niteliyorsa sözcükler arasında anlam uyumu olmalıdır.”
Kırmızı güller ve ağaçlar çok güzel görünüyordu.      
İstanbul’a ilk geldiğimde yüksek binalar ve caddelerin görkemiyle irkilmiştim. (geniş)
Orada yemyeşil ağaçlar ve deniz doyumsuz bir güzellik oluşturur.
Bizde halk şairleri genellikle köy, kasaba ve asker ocaklarında yetişir.
Ülkenin güneyinde yüksek dağlara, ırmaklara rastlanmaz.
Anlayışlı insanlara ve romanlara ihtiyaç duyuyoruz.
BAĞLAÇLARIN GEREKSİZ KULLANIMI:
Şeker ile kahve ve ekmek buradan alınacak.
 
9.MANTIKSAL TUTARSIZLIK
Mantıksal Tutarsızlık ifade eden cümleler de anlatımı bozar.
Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkansız.
Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum.
O, değil bir yumurta pişirmek, yemek bile yapamaz.
Günlerce değil onu saatlerce bile bu köşede bekleyebilirdim.
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme hatta kısmi felce neden olabilir.
Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti.
Derse en erken giren öğretmen benim. O benden en az on dakika sonra derse girer.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını size hatırlatmaya çalıştık.
Geçen yıl aldığı elbise bu yıl küçülmüş.
Tarihin görevi, gelecek nesillere tarafsız hükümler ulaştırmalıdır.
Açlıktan ve yorgunluktan ölecek, hatta halsiz düşecek gibiydik.
Değil birkaç çeşit eşyamız, bir arabamız bile yoktu.
Senin on yıl sonraki halini hatırladıkça üzülüyorum.
Sınavı düzenli çalışmasına karşın kazandı.
Beyin zarı iyi tedavi edilmezse ölüme hatta sara nöbetlerine yol açabilir.
Trafik kazaları ölüme hatta kazalara yol açar.
 
Bir anlatımda anlamca çelişen, birbirini tutmayan sözler bulunması, okuyanı şaşırtır ve yazara karşı güvensizlik yaratır. Böyle anlamca çelişen söz ya da sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol