Eylemde Yapı

 

EYLEMDE YAPI
İş, oluş, hareket bildiren sözcüklere eylem denildiğini biliyoruz: okumak, yazmak, çalışmak, gezmek, eğlenmek...
Günlük yaşamda en az iki sözcükten oluşan eylemler de kullanılır: mutlu olmak, görünüvermek, geç kalmak, olamazdı, hoşuna gitmemişti...
                      TÜRKÇEDE ÜÇ TİP BİRLEŞİK EYLEM VARDIR:
 
I. YARDIMCI FİİLDEN KURULAN BİRLEŞİK FİİLLER:
İsim soylu bir kelime ile bir yardımcı fiilin bir araya gelmesiyle oluşan bileşik fiillerdir. Bu tip bileşik eylemlerin kuruluşunda “etmek, eylemek, olmak, kılmak, yapmak, bulunmak, düşmek” eylemleri ”yardımcı eylem” görevindedir. Bu fiillerde asıl anlam isim soylu sözcüktedir.
Ad ögesi        +    Yardımcı fiil      =   Bileşik Fiil
Pişman          +        ol (mak)         = pişman oldum
Gayret             +        etmek            = gayret ettim          
 
Yardımcı fiiller
a) ETMEK:
Evlat edinmek, rahmet eylemek, reddetmek, ifade etmek, yardımcı olmak, hitap etmek, rica etmek, yolcu etmek, yardım etmek, hak etmek, kaybolmak, sabretmek, hissetmek, halletmek, reddetmek, affetmek, terk etmek, söz etmek, yok etmek, devam etmek, mahvetmek, talan etmek, itiraz etmek, alay etmek, kabul etmek, telefon etmek, oyun etmek, göz etmek, not etmek, gevezelik etmek, boykot etmek, ikram etmek, inat etmek, sipariş etmek, takip etmek, razı etmek, park etmek, berbat etmek, merhamet etmek, hürmet etmek…
Gelenleri biz misafir edelim.
Ben bir kere gidip rica ederim.
Hep şikâyetçi olacağına biraz da şükret.
Bu lüzumsuz işler beni hasta ediyor.
Uzun uzun kendinden söz etti.
Siz müracaat edin, reddedilirse başka bir yol deneriz.
 
Etmek” yardımcı fiili bazı durumlarda yardımcı fiil olarak değil; asıl fiil olarak kullanılır. Bu durumda başlı başına bir anlam ifade eder.
Güzelliğin on para etmez
Bu bendeki aşk olmasa. (Aşık Veysel)
Sözümü dinle, etme, eyleme,
Ağam, ben ettim, sen etme!
Bu elbise yüz bin lira eder.
Bu ev söylendiği kadar etmez.
ÖRNEK:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “etmek “ sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmamıştır?
A)Bu konuda ona ancak sen yardım edebilirsin.
B)Evde yoktuk, misafirlerimizi yolcu etmeye gitmiştik.
C)Bu ödülü çoktan hak ettiğini o da biliyordu.
D)Bu tablo sence on bin lira eder mi?
E)Bunu birçok kez kendisinden rica ettim.
                                                           (1982- ÖSS)
b) OLMAK: sahip olmak, tamir olacak, kaybolmak, hapsolmak, kahrolmak, memnun olmak, dost olmak, bir olmak, kör olmak, almış olmak, alır olmak, alacak olmak, gitmiş olmak, bulunmuş olmak, görülmüş olmak, gezer olmak, ölecek olmak, kahrolmak, söyleyecek olmak, mutlu olmak…
Sizin gelmeniz iyi oldu.
Herkes yerinde sağ olsun.
Biz de çok memnun olduk.
Kıymetli eşyalar arada kaybolmuş.
Olmak” da yalnız başına fiil olarak kullanılabilir. Bu durumlarda “olmak” kendisi bir anlam ifade eder. Yanındaki sözcüğü fiilleştirmek yerine kendinden önceki kelimeleri özne, nesne, tümleç olarak alır.
Olay bölgesinde bir patlama daha olmuş.
Yarın bu saatlerde Konya’da olacağız.
Yemek henüz olmamış.
Uyan artık sabah oldu.
Bir kız çocukları daha oldu.
Saat sekizde burada olun.
Elbisesi güzel ama bana olmaz.
Ben hep sizin yanınızda olacağım.
Yarın aynı saatte burada olun.
Bu yaz ekinler erken oldu.
Evimizin bir de bahçesi olmalı.
Bahçedeki meyveler henüz olmadı.
Şimdi bizim köyde kirazlar olmuştur.
Benim de bazen hayallere daldığım olmuştur.
 
c) KILMAK: mecbur kılıyor, namaz kılmak, zorunlu kılmak…
Bu konuda yönetim bizi yetkili kıldı.
Verilen hüküm icra kılındı.
Denetim konusunda yetkili kılındı.
Bizi bu seçime mecbur kılıyor.
Kerem kıl, gedana ey sultan-ı dil.
Sözü etkili kılmak için sözcükleri iyi seçmek gerekir.
Günümüzde “kılmak” yardımcı eylemi pek kullanılmaz. “Kılmak” yerine “etmek” kullanılmaktadır.
(“Kılmak” kelimesi, namaz kılmak, “Öğle namazını kıldı.” Sözlerinde yardımcı fiil değil, asıl fiildir. “Namaz” nesne görevindedir.) FEM-Mayıs1998 sh.71
 
d) EYLEMEK: sabreylemek, hasta eylemek, alt eylemek, rahmet eyledi, seyreylemek,…
Gönül sabreyle, sabreyle,
Aşkın beni mest eyledi, aldı gönlüm, hast’eyledi.
Öldürmeye kasteyledi, gel gör beni aşk neyledi.
                                                                 (Yunus Emre)
Mevlâm görelim neyler
Neylerse güzel eyler.
Karaya sabun, deliye öğüt neylesin.
Sonra elin kolun bağlanıp seyreylersin.
”Eylemek” yardımcı fiili de daha çok eski metinlerde karşımıza çıkmaktadır. Bunu yerine de “etmek” yardımcı eylemi kullanılmaktadır.
 
e) BUYURMAK:
Fikrimizi söylemek için müsaade buyrun.
Nasıl emir buyrulursa öyle yaptırırız.
Günümüzde “buyurmak” fiili yardımcı fiil olarak pek kullanılmamaktadır. Yerini daha çok “etmek” yardımcı fiiline bıraktığı söylenebilir. 
f) BULUNMAK:yapmış bulunmak, olmuş bulunmak, gitmiş bulunmak…
g) YAPMAK:banyo yapmak, spor yapmak..
h) DÜŞMEK: hasta düşmek, yorgun düşmek, bitap düşmek..
 
UYARI: Bileşik fiilin oluşması sırasında yardımcı eylemden önceki ad soylu sözcük, bileşik eylem yaparken ses kaybına ya da ses türemesine uğruyorsa yardımcı eylem bitişik; herhangi bir ses değişimine uğramıyorsa yardımcı eylemden ayrı yazılır.  
      (Emir etmek) emretmek, (neşir etmek) neşretmek, (af etsek) affetsek, (şükür etmek) şükretmek, (seyir eyledim) seyreyledim, (his ettiği) hissettiği, (zan ederim) zannederim, (sabır etmek) sabretmek, (red etmek) reddetmek, (bahis etmek) bahsetmek, hapsolmak (hapis olmak...
Gayret etmek, terk edecek, ifade etmek, mutlu olmak, memnun olmak, yardımcı olmak, muhtaç oldu, arz etmek, söz etmek, iyi oldu, var olmak...
                                                                                                                         
UYARI: Etmek, eylemek, olmak, kılmak fiillerinin yardımcı eylem olabilmesi için:
          a)Kendilerinden önce gelen ad soylu sözcüklerle birlikte eylemlilik bildirmesi,
          b)Kendilerinden önce gelen ad soylu sözcüklerin, adın durum ekiyle çekime girmemesi gerekir.
Örnek:
      Seninle tanıştığıma memnun oldum.
Saat sekizde burada olun.
Elbisesi güzel ama bana olmaz.
Bu elbise yüz bin lira eder.
Ben hep sizin yanınızda olacağım.
Yarın aynı saatte burada olun.
Bu yaz ekinler erken oldu.
Evimizin bir de bahçesi olmalı.
           
II. KURALLI BİRLEŞİK ( Özel Bileşik) FİİLLER:
Bu gruba giren birleşik fiiller, iki fiilin bir bağ fiil eki yardımıyla birleşmesinden oluşur.
Görebilmek, yapıvermek, bakakalmak, düşeyazmak...
Bu tür eylemlerde asıl anlam ilk sözcüktedir. İkinci sözcük, ilk eyleme yeterlik, tezlik, sürerlik yaklaşma anlamlarından birini kazandırır. Özel bileşik eylem olarak da adlandırılan bu eylemler mutlaka birleşik yazılır.
 
1.YETERLİK FİİLİ                                                               
Eylem kök ve gövdelerine “-e bilmek”, getirilerek yapılır.
FİİL    + -ebilmek  = Bileşik Fiil
Yaz     + -abilmek = yazabilmek                                                   
Koşabilmek, yüzebilmek, bakabilmek, yapabilmek, çıkabilmek, yürüyebilmek, ...
Yeterlilik fiili eklendiği asıl fiile “gücü yetme, başarma, izin verme, olasılık” anlamları katar.
Gücü yetme, başarma anlamı:
Bu soruları hepiniz cevaplayabilirsiniz.
Herkes kendi derdini söyleyebilir.
Buradan tek başına bile gidebilir.
Bu yemeği bitirebiliriz.
Bu yükü taşıyabilirim. ( gücü yetme)
İhtimal, olasılık anlamı:
Bu yaz İzmir’e gidebilirim.
Yarın bizi de çağırabilirler.
Türkiye belki savaşa katılabilir.
İki güne kadar gelebilirim.
Yarın burada olmayabilirim.
Az sonra fırtına çıkabilir.
İzin verme anlamı:
Dışarı çıkabilirsin      
Pencereyi biraz açabilir miyim?
İçeri girebilir miyim?
Ders bitti çıkabilirsiniz.
Olumsuzu:
Yeterlik eyleminin olumsuzu yapılırken “–bil” eylemi düşer, onun yerine –me olumsuzluk eki kullanılır: Bulamadım, göremedik, okuyamadı, çalışamadık…
Bu eylemin olumsuzu da cümleye gücü yetme anlamı katar.
Onun yüzüne bakamam.
Soruyu kimse çözemedi.
Çok aradım, ama bulamadım.
Bazı durumlarda olumsuzluk eki –me ile,bil- eylemi birlikte kullanılır: Bu tür örneklerde gücü yetme ve olasılık anlamı birlikte kullanılır.
Sizi bir daha göremeyebilirim.
Bu soruyu o da çözemeyebilir.
O bizimle gelmeyebilir.
O bizimle gelemeyebilir.
Uyarı: Yeterlilik fiilinin olumsuzu ile geniş zamanın olumsuz şekli birbirine karıştırılabilir.
 
Örnek soru:
“Türkçede bileşik eylemler, ad soylu bir sözcükle yardımcı eylemlerden oluşan öğelerdir.”
Bu tanımın dışında kalan bileşik eylem aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A)    Bunun böyle olacağını hissetmiştim.
B)    Aceleye gerek yok, biraz sabret.
C)    Nasıl oldu bilmem, birden kayboldu.
D)    Kaç gündür bu daracık yere hapsolduk.
E)    Artık bastonsuz yürüyebiliyormuş.
                                               (1982- ÖSS)
 
2.TEZLİK FİİLİ                                                                  
Eylem kök ve gövdelerine –ivermek”getirilerek yapılır.
FİİL TABANI + (i)vermek = yaz + ıvermek 
Çözüvermek, koşuvermek atlayıvermek, yazıvermek, bakıvermek, çıkıvermek, alıvermek, kayboluvermek, yakalayıvermek, ...
İkinci fiil birinciye “tezlik, çabukluk,birdenbirelik” anlamı katar:
Birden karşımıza çıkıverdi.
Biz otururken içeri giriverdi.
Cevabı sorulunca kitabı açıverdi.
Çocuk duvardan aşağı kayıverdi.
Önemsizlik, önem vermeme anlamı da katar:
Atıver şunları dışarı.
Babana söyle de alıversin.
İçeri bakıver, gelmişler mi?
Ne olacak, bir gün daha geliversin?
Masayı da sen temizleyiver.
 
Tezlik eyleminin olumsuzu iki türlü yapılır:
a)Olumsuzluk eki –me “vermek” fiilinden sonra getirilir: Açıvermemek, gelivermemek,
b)Olumsuzluk eki –me asıl eylemden sonra getirilir:Açmayıvermek, gelmeyivermek..
Cümleye “her zaman yaşanan durumların ansızın ortadan kalktığı anlamını” verir.
Her gün tam zamanında çalan zil çalmayıverdi.
Otobüs zamanında gelmeyiverdi.
Her gün uyuyan çocuk uyumayıverdi.
 
3.SÜRERLİK FİİLİ                                                            
Eylem kök ve gövdelerine “-egelmek, -ekalmak, -edurmak, -e görmek” getirilerek yapılır.
FİİL + -e + gelmek + kalmak+ durmak
Sür + e + gelmek = süregelmek
Bak+a +kalmak   = bakakalmak
Git +e +durmak   =gidedurmak
Olagelmek, yalvaragörmek, isteyegörmek, istemeyegörmek; yapadurmak, gidedurmak, oynayadurmak; bakakalmak, şaşakalmak, gidekoymak, oturakoymak, alıkoymak, durup durmak, gezip durmak, koşup durmak...
Sürerlik eylemi eklendiği asıl eyleme asıl eylemdeki “işin kesintisiz devam ettiği” anlamı katar.
Söylediklerin karşısında donakaldım.
Yıllardır söylenegelir bu şarkı.
Doğrusu, ben de bu olaya şaşakaldım.
Küçük Hasan trenin arkasından bakakaldı.
Kırlarda koşup zıplayan çocuklara bakakaldım.  
Ormanda yolumuzu kaybedince öyle kalakaldık.
►-ip ekiyle türeyen ulaçlar (bağ fiiller) durmak ile öbekleşerek sürerlilik anlamlı eylemler kurar.
Evin içinde koşturup durdu.
Sabahtan beri söylenip durdu.
İki saattir buralarda dolanıp duruyor.
Seni sayıklayıp durdu.
Kalmak, durmak, gitmek eylemleri, kimi çekimlenmiş eylemlerden sonra gelince, yazılışları ayrı olmakla birlikte, sürerlilik anlamlı gövde oluşturur.
Yorgundum, uyumuş kalmışım.
Annesini görünce sevindi durdu.
Sürerlik eyleminin olumsuzu yoktur.
 
4.YAKLAŞMA FİİLİ                                                          
Eylem kök ve gövdelerine “-eyazmakgetirilerek yapılır. 
FİİL + e + yazmak
Öl +e +yazmak = öleyazmak
 Düş+e+yazmak= düşeyazmak
Yaklaşma eylemi, eklendiği asıl eyleme “az kalsın, yaklaşma” anlamı katar.
Taşa takıldım, düşeyazdım.
Susuzluktan öleyazdım.
Yüzme bilmediğim için boğulayazdım.
Yaşlı adam, ayağı kayınca düşeyazdı.
Soğuktan donayazdık.
Kolum kırılayazdı.
Yaklaşma eyleminin olumsuzu yoktur.
 
5.İSTEKLENME FİİLİ                                                         
Bir fiilin kök ve gövdesine   “-eceği gelmek” ya da “-esi gelmek” fiili getirilerek yapılır. İkinci fiil birinci fiile “istek duyma” anlamı kazandırır.
FİİL+ -eceği gelmek               ağlayacağı gelmek
FİİL+ -esi gelmek                    göresi gelmek, göreceği gelmek
O dürüst adamı alnından öpesim geldi.
Gönlümü yare salasım geldi.
 
6.BEKLENMEZLİK FİİLİ                                                  
Bir fiilin kök veya gövdesine “-eceği tutmak” ek ve fiili getirilerek yapılır. İşin, oluşun “istenmeden, beklenmeden yapıldığını” anlatır.
FİİL + -eceği tutmak
Evlendir+ eceği tuttu
Öfkeleneceği tutmasın mı?
Kızını evlendireceği tutmuş.
Bugün gideceği tuttu.
Orada kalacağı tuttu.
Bizimle gezeceği tuttu.
Nedeni yokken öfkeleneceği tuttu.
 
 
3.KAYNAŞMIŞ BİLEŞİK FİİLLER:
İsim soylu bir sözcük ya da sözcüklerle bir fiilin bir araya gelip birleşmesiyle oluşur. Birleşme sırasında bileşik fiil oluşturan sözcüklerin en az biri, bazen de hepsi kendi anlamının dışında kullanılır.
Boy ölçüşmek, ileri sürmek, ağır basmak, başvurmak, ağzını bıçak açmamak, elinde tutmak, kulağına gelmek…
 
a) Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiiller:
İki ya da daha çok sözcüğün bir deyim oluşturmadan, kalıplaşmasıyla ortaya çıkan bir bileşik eylem çeşididir.
 
Bileşik fiilin oluşması sırasında yalnız fiil kendi anlamından uzaklaşabilir :karşı çıkmak, meydana gelmek,hoş görmek, söz istemek, yardım almak, yorgun düşmek, azar işitmek…
Zavallı buralarda çok eziyet çekti.
Yapılanlara dayanamayıp hasta düştü.
Bu garip fikirleri kim ileri sürüyor.
Bu teklife herkesin aklı yattı.
Elemanlara yol verildi.
Çalışmalarda bir hayli yol alındı.
Bana annemden azar işittireceksin.
Bileşik fiili oluşturan sözcüklerden hem isim hem de fiil kendi anlamından uzaklaşmış olabilir:   Alıkoymak, varsaymak, öngörmek, vazgeçmek, elvermek, aşermek, başvurmak,
Şartlarımız elvermiyor.
Taşınmaktan vazgeçmiş.
Sizin gelmeyeceğinizi varsaydık.
Bir dilekçe ile hemen başvurdum.
 
UYARI: (Birleşik eylemi oluşturan sözcüklerin ikisi de sözlük anlamını kaybetmişse birleşik eylem bitişik; yalnız eylem olan sözcük, sözlük anlamını kaybetmişse birleşik eylem ayrı yazılır.)
Senin bu halinden üzüntü duyuyorum.
Yaralıyı hemen ameliyata aldılar.
Sınavı kazanmak için çaba gösterdin mi?
Çağdaş gençler olarak Atatürk devrimlerine gönül verdik.
 
b) Deyimleşmiş bileşik fiiller:
Anlamca kaynaşmış fiillerin bir bölümü de deyim özelliği gösterir.
Hasta düşmek, göz atmak, göz süzmek, göz çıkarmak, kafa patlatmak, kan ağlamak, bel bağlamak, can vermek, avucunu yalamak, çile doldurmak, ağzını açmamak, baş koymak, dili tutulmak, çam devirmek, küplere binmek, bir dediğini iki etmemek, aradan çıkarmak,...
Bu yaramazlarla başa çıkmak kolay değil.
O derece üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor.
Birazcık yüz bulursa her gün rahatsız eder.
 
Cümlede deyimi oluşturan sözcüklerin tümü bir bütün oluşturur. Deyim yüklem görevi üstlendiğinde deyimi oluşturan bütün sözcükler yüklem olarak gösterilir.
            Bütün gün çalışmış yorgun düşmüştük.
            Yaşama dört elle sarılmalıyız.
            Çocuk bütün gün ağzını açmadı.
            Adam boş atıp dolu tuttu. 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol