Sözcükte Anlam


 
 
 
1.SÖZCÜKLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ
 
Canım tatlı bir elma istiyor.
Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
Çocuk tatlı bir uykuya daldı.
Öğretmenimiz tatlı bir insandı.
Yukarıdaki cümlelerde görüldüğü gibi kelimeler, duygu ve düşüncelerin dile getirilmesi sırasında cümle içinde değişik anlamlar kazanabilirler. Şimdi bu kelimelerin anlam özelliklerini örneklerle görelim.
 
 
 
 
 
 
 
A. GERÇEK ANLAM (TEMEL ANLAM)
Toprağın bol yağmura ihtiyacı var.
              (çok)
Eski elbiseler vücuduna bol geldi.
                                    (geniş)
 
 
 
Kelimelerin, tek başına kullanıldıklarında zihinde beliren en yaygın anlamına gerçek anlam denir.
 
 
 
 
ÖRNEK 2008 / ÖOS
 
 
 
“Kabarmak” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde “şişmek”, genişlemek anlamında kullanılmıştır?
A) Bu olayı duyunca delikanlının yüreği acıma duygusuyla kabardı.
B) İhtiyarın damarları kabarmış zayıf elleri, dizlerinin üstündeydi.
C) Kendisini alkışlayan halka, başıyla selam vererek kabarıyordu.
D) İhtiyaçlar dışında alışveriş yaptığı için masraf kabardı.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde “kabarmak”, acıma duygusuyla dolmak anlamında;
C seçeneğinde gururlanmak, kendini büyük görmek anlamında;
D seçeneğinde artmak, çoğaltmak anlamında kullanılmıştır.
B seçeneğinde ise damarların şişmesi, genişlemesi anlamı vardır. Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK 2006 / ÖOS
 
 
 
“Söylemek” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde “Bilgisayar, reklâmlarda söylendiği gibi ucuz değil.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yaptığım kötülüğü anlayınca bana söylendi.
B) Bugün tarlalara ilaçlama yapılacağı söylendi.
C) Bir kere söylenmeye başladı mı susmazdı.
D) Senin, çocuğa neden söylendiğini öğrenmek istiyorum.
 
ÇÖZÜM: “Söylemek” kelimesi verilen cümlede “söyleme işinin herhangi biri tarafından yapılması” anlamında kullanılmıştır. A ve D seçeneklerinde “kızmak, azarlamak”, C seçeneğinde “kendi kendine bir şeyler söylemek, yakınmak” anlamında kullanılmıştır. B seçeneğinde ise soru kökündeki cümleyle aynı anlamdadır.Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
A) Geç kalmak onun âdetidir.
B) Nüfus cüzdanımı düşürmüşüm.
C) O kadroda hiç açık yok.
D) Su saati bozulmuş.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğindeki “adet” sözcüğü “bir kimsenin yapmaya alışmış olduğu şey” anlamında yani gerçek anlamda kullanılmıştır. B’de cüzdan (resmi kğıt), C’de açık (boş görev), D’de saat (sayaç) anlamındadır. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
Çok anlamlı kelimelerde gerçek anlam ikiye ayrılır:
Burnundan ameliyat olmuş.
Temiz gömleği kalmamış.
Başını göğsüme yasladı.
 
 
 
Erken kalkmaya alıştık.
Bir kelimenin cümle içinde kullanılmadan zihnimizde uyandırdığı ilk anlama temel anlam denir. Diğer bir deyişle, temel anlam kelimenin anlam çekirdeğini oluşturur. Yan anlamlara kaynaklık eder.
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “düşmek’ kelimesi temel anlamda kullanılmıştır?
A) Bu sene bayramlar pazara düşüyor.
B) Bu bahar bir damla yağmur düşmedi.
C) Genç yaşta saçlarına ak düştü.
D) Dengesini kaybeden kadın yere düştü.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde düşmek, “denk gelmek” anlamında
B seçeneğinde düşmemek, “yağmurun yağmaması” anlamında
C seçeneğinde düşmek, “saçların beyazlaşması” anlamında,
D seçeneğinde ise “düşmek” temel anlamda kullanılmıştır. Doğru Seçenek D
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Güneş” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde temel anlamıyla kullanılmıştır?
A) Güneş çoktan doğmuştu.
B) Sanat güneşi olmak istiyormuş.
C) Çocuklar güneş olup doğacaklar.
D) O eve hiç güneş girmiyor.
 
ÇÖZÜM: Güneş kelimesi “sanat güneşinde” sanat dünyasında tanınmayı, çocukların “güneş” olup doğması, aydınlık, güzel günleri; “eve güneş girmemesi” güneş olmayan karanlık bir ev olmasını anlatıyor.Doğru Seçenek A
 
 
 
 
* YAN ANLAM
Ayakkabısının burnu çok sivri
Temiz toplum olmalıyız.
Şiirin başını unuttum.
Bu eve epey alıştım.
 
 
 
Bir kelimenin gerçek anlama bağlı olarak kazandığı anlama yan anlam denir.
* İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzunda “Yan Anlam” ifadesi yer almamaktadır; ancak burada “Ek Bilgi” olarak verilmiştir.
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Etek” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde yan anlamda kullanılmıştır?
A) Dağın eteklerine kar yağmış.
B) İskoçyalı erkekler etek giyiyor.
C) El etek Öpen insanlara güvenme.
D) Etekleri zil çalıyordu adeta.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: B seçeneğinde etek ‘temel” anlam, C ve D seçeneklerinde “deyim’ anlam,
A seçeneğinde “yan” anlamda kullanılmıştır. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Boyun” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan anlamda kullanılmıştır?
A) Boynundaki kolye çok dikkat çekiciydi.
B) Parasızlık boynunu büktü bir kere.
C) Birinci gelmek boynumuzun borcudur.
D) Şişeyi boynundan tutunca, şişe kırıldı.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde gerçek anlamda, B ve C seçeneklerinde mecaz anlamda aynı zamanda deyim anlamda kullanılmış olup D seçeneğinde yan anlamda kullanılmıştır.
Doğru Seçenek D
 
 
 
 
B.MECAZ (DEĞİŞMECE) ANLAM
Burnu büyük bir insandı.
Temiz iş çıkarmışlar.
O, tam bir baş belası.
 
 
 
Anahtar, kilide alıştı.
 
 
 
Çok anlamlı bir kelimenin gerçek ve yan anlamlarından tamamen sıyrılarak kazandığı yeni anlamına mecaz anlam denir.
 
 
 
 
ÖRNEK 2006 /ÖOS
Nihayet sabah oldu. Gecenin keskin ayazına yenik düşmedim. Yorgunluktan yataklarında sızıp kalanları uyandırmakla işe başladım. Biraz acele edersek güneş yükselmeden yola çıkabilirdik.
 
 
 
Parçada altı çizili kelimelerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) nihayet                       B) yükselmeden
C) sızıp                            D) keskin
 
 
 
 
ÇÖZÜM: “Keskin” kelimesinin gerçek anlamı “çok kesici, iyi kesendir. Burada mecaz anlamı olan “etkili, sert” anlamında kullanılmıştır. Diğer kelimeler gerçek anlamda kullanılmıştır.Doğru Seçenek D
 
 
 
 
1. KELİMELER ARASINDAKİ ANLAM İLİŞKİLERİ
 
 
 
 
 
 
 
A. TERİM ANLAMLI KELİMELER
Toplama işlemi ile problem çözülüyor.
Hücrenin yapısını iyi anladım.
Penaltıdan gelen top gol oldu.
Oyun iki perdeden oluşuyor.
 
 
 
 
Bilim, sanat, spor veya herhangi bir meslek dalına ait özel ve belirli kavramları karşılayan kelimelere terim denir. Terimler, kesin anlamlıdır.
 
 
 
 
ÖRNEK 1999 /DPY
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde terim olan kelime yer almıştır?
A) Dost dost diye nicesine sarıldım.
B) Ay tutulmasını kardeşimle beraber izledik.
C) Benim sadık arkadaşlarım şimdi nerede?
D) Küçükler büyüklere saygı duymalıdır.
 
ÇÖZÜM: Terim; bilim, sanat, edebiyat, spor, hukuk, siyaset, tıp vb. alanlarla ilgili, anlamı olan sınırlı kelimelerdir. “Ay tutulması” gök bilimleriyle ilgili bir terimdir. Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “temizlemek” kelimesi terim anlamlı kullanılmıştır?
A) Koltukları temizlemek yorucu olacak.
B) Doktor, hastalıklı hücreyi temizledi.
C) Odayı iyice temizlemelisin.
D) Gülleri, dikenlerinden temizledik.
 
ÇÖZÜM: A ve C seçeneklerinde temizlemek kelimesi temel anlamda; D seçeneğinde yan anlamda; B seçeneğinde ise “temizlemek” ameliyat yerine kullanıldığı için terimdir; çünkü ameliyat “tıp’ alanını ilgilendiren bir kelimedir. Doğru Seçenek B
 
 
 
 
B. YANSIMA KELİMELER
 
 
 
Yavru kedi acı içinde miyavlıyordu.
Odunlar çıtır çıtır yanıyordu.
 
 
 
Düdüklü, büyük bir gürültüyle patladı.
 
 
 
 
 
 
 
●Varlıkların çıkardığı seslere benzer sesle yapılan kelimelere yansıma kelimeler denir.
 
 
 
●Yansıma kelimelerin kök olarak anlamları yoktur; ancak kendilerine getirilen eklerle isim ya da fiil haline gelir ve anlam kazanır.
 
 
 
● “Işıltı, parıltı, pırıltı, kızartı” gibi kelimelerde varlık ve ses arasında ilişki olmadığı için bu kelimeler yansıma değildir.
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yansımadan türetilmiş bir kelime kullanılmamıştır?
A) Bir sarsıntı ile uyandım uzun süren uykudan.
B) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı.
C) Az sonra dallar çatırdadı.
D) Duyulmaz oldu artık güzelim kuş cıvıltıları.
 
ÇÖZÜM: B’de şakladı, C’de çatırdadı, D’de ‘cıvıltı kelimeleri yansımadan türemiş kelimelerdir. A’da yansımadan türemiş kelime yoktur. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan türemiş bir kelime vardır?
A) Hafiften bir rüzgâr esiyor.
B) Bir kedi ‘miyav” dedi.
C) Havada hiç bulut yok.
D) Bir gün pişman olacaksın.
 
ÇÖZÜM: B seçeneğinde kedinin çıkardığı “miyav’ yansıma bir sestir. A, C ve D seçeneklerinde taklit yoluyla çıkarılan hiçbir yansıma kelime yoktur.Doğru Seçenek B
 
 
 
 
C. ZIT (KARŞIT) ANLAMLI KELİMELER
iyi         kötü
güzel     çirkin
ince      kalın
yumuşak   sert
 
 
 
Birbirlerine zıt kavramları bildiren kelimelere zıt (karşıt) anlamlı kelimeler denir.
Bir sözün zıt anlamlısı o kelimenin kullanıldığı yere göre belirlenir.
Çağdaş topluluk x ilkel topluluk
Çağdaş edebiyat x klasik edebiyat
 
 
 
 
Zıtlık daha çok sıfat, zarf ve fiil türünde kelimelerde görülür.
 
 
 
Genellikle soyut anlam taşırlar.
 
 
 
Zıt anlam kelimeler, olumsuz anlamla karıştırılmamalıdır.
 
 
 
- lı ve -siz ekleri getirilerek türetilen kelimeler zıt anlamlı değildir. Olumsuz kelimelerdir.
 
 
 
koşar - koşmaz          tuzlu - tuzsuz                 gönüllü - gönülsüz
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK 2004/ÖOS
“Dar bir vadiyi geçtikten sonra ovaya ulaştık.” cümlesindeki ‘dar sözcüğünün karşıt anlamlısı aşağıdakilerin hangisinde kullanılmıştır?
A) Olay hakkında geniş çaplı araştırma yapıldı.
B) Bölge, geniş iş alanlarında sahiptir.
C) Geniş caddeleriyle modern bir şehirdi.
D) Oldukça kaba saba ve geniş bir adamdı.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: “Dar kelimesi, verilen cümlede temel anlamda’ kullanılmıştır. A, B ve D seçeneklerinde ‘geniş” mecaz anlamlıdır.  Doğru Seçenek C
 
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK 2008 / OKS
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır?
A) Dostluktan saygıyı kaldıran onun en büyük süsünü kaldırmış olur.
B) Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
C) Mutluluk varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk şeklidir.
D) Talihsizlik sırasında bile talih, açık bir kapı bırakır.
 
ÇÖZÜM: A, C ve D seçeneklerinde bir arada kullanılan zıt anlamlı kelime yoktur. B seçeneğinde yer alan “gündüz” ve “gece” kelimeleri birbirinin zıttıdır.
Doğru Seçenek B
 
 
 
 
Ç. EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) KELİMELER
misafir         konuk
sınav           imtihan
mükâfat      ödül
ulusal         milli
 
 
 
Aynı kavramı karşılayan yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler denir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Yanık bir türkü” sözünde geçen “yanık” kelimesinin eş anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) sönük             B) içli           C) canlı           D) neşeli
 
 
 
 
ÇÖZÜM: Cümlede geçen “yanık” ifadesi üzüntü veren, insanı yaralayan, hüzünlü” anlamındadır. Buna göre C seçeneğinde geçen “içli” kelimesini “yanık” kelimesinin yerine koyduğumuzda anlamın bozulmadığı görülür.Doğru Seçenek B
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Yürümek” kelimesi hangi cümlede “çabuk olma” anlamı taşımaktadır?
A) Trene yetişmek için hızlı hızlı yürüyor.
B) Çabuk yürürsek ona kavuşuruz.
C) Bu kadar yürüme, yorulursun.
D) Okula geç kalmamak için yürüyün biraz.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde ‘acele” anlamında.
B seçeneğinde “hızlı” anlamında,
C seçeneğinde “mesafe, uzaklık” anlamında,
D seçeneğinde “çabuk olma” anlamındadır. Doğru seçenek D
 
 
 
 
 
D. YAKIN ANLAMLI KELİMELER
 
 
 
Bana gücenme.
 
 
 
Bana küsme.
 
 
 
Bana kırılma.
 
 
 
Öğretmenime mektup gönderdim.
 
 
 
Öğretmenime mektup yazdım.
 
 
 
Öğretmenine mektup attım.
 
 
 
 
Eş anlamlı gibi görünmelerine rağmen aralarında anlam ayrılıkları bulunan kelimelere yakın anlamlı kelimeler denir.
Dilimizde eş anlamlılıktan çok, yakın anlamlılık yaygındır. Yakın anlamlı kelimelerde az da olsa bir anlam farklılığı vardır. Eş anlamlı kelimelerde ise anlamca eşitlik vardır.
 
 
 
 
ÖRNEK 2008/OKS
Onun bizden farklı olduğunu sanıyorduk, ama o da hayvanları seviyormuş.
 
 
 
Altı çizili sözcüğün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişmez?
A) aynı zamanda     B) bu sebeple   C) dolayısıyla           D) ne var ki
 
 
 
 
ÇÖZÜM: ‘Ama bağlacı, birinci cümlenin anlamını, ikinci cümleye farklı biçimde bağlamak üzere kullanılmış. Beklenmeyen bir durum söz konusu. Bu anlamı veren ‘ne var ki’ sözüdür.
Doğru Seçenek D
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
1. Kırk yılda bir görüşüyoruz zaten.
2. Yıllar yılı aynı mahallede oturuyor.
3. Yıldan yıla hayat zorlaşıyor.
4. Yıllardan beri onu tanırım.
 
 
 
Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangisinde altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır?
A) l ve 2           B)l ve3         C)2 ve 3          D)2 ve 4
 
 
 
 
ÇÖZÜM: 1. cümlede; “kırk yılda bir” sık olmayan,
2. cümlede; “yıllar yılı” uzun süredir devam etme,
3. cümlede; “yıldan yıla” ilerleyen zamanlar,
4. cümlede; “yıllardan beri” uzun süredir devam etme anlamındadır. Doğru Seçenek D
 
 
 
 
E. EŞ SESLİ (SESTEŞ) KELİMELER
Karşıdan atılan bu taştı.
Bak, süt taştı.
Abaküse boncukları dizdi.
Parçalanan bu dizdi.
 
 
 
Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli
 
 
 
(sesteş) kelimeler denir.
İzmir’e göçtü.
Göç kervanı yola çıktı.
 
 
 
Kökteş kelimeler, sesteşlik oluşturmaz.
Saçlarım yaş, hemen kurutmalıyım.
         Gerçek anlam
Yaş ağaca balta vuran el onmaz.
Mecaz anlam
 
 
 
Kelimelerin gerçek ve mecaz anlamları arasında sesteşlik yoktur.
Saz âşıklarıyla aşık atmak yürek ister.
 
 
 
Yazılışları aynı gibi görünen; ancak yazılışları, okunuşları ve anlamları farklı olan kelimeler de sesteşlik oluşturmaz.
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisinin sesteşi yoktur?
A) İlk defa ata bindim.
B) Okulun iç kısmı boyandı.
C) Yaş sebze fiyatları arttı.
D) Dertlerimi paylaşmam.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde “at’ kelimesinin eş seslisi “atmak” fiili, B seçeneğinde “iç’ kelimesinin sesteşi “içmek fiili, C seçeneğinde ‘yaş’ kelimesinin sesteşi “hayat, yaşanılan zaman’ dır. D seçeneğinde geçen “dert” kelimesinin eş seslisi yoktur. Doğru Seçenek D
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki altı çizili kelimelerin hangisinin sesteşi yoktur?
A) Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
B) Hangi saz sanatçılarını tanıyorsun?
C) Balıkları ızgaraya dizdi.
D) Bayan atlet yarışı son anda kazandı.
 
 
 
 
ÇÖZÜM
A seçeneğinde bağ: 1) Düğümlenebilir ip 2) Meyve bahçesi
B seçeneğinde saz:1) ince kamış                2) Çalgı
D seçeneğinde atlet:1) Erkek iç çamaşırı   2) Atletizmle uğraşan kişi
anlamına gelir. Ancak C seçeneğindeki “ızgara” kelimesinin farklı anlamı yoktur.
Doğru Seçenek C
 
 
 
 
F. SOMUT VE SOYUT ANLAMLI KELİMELER
somut anlamlı kelimeler: sarı, koku, sis, hava, insan, çiçek...
soyut anlamlı kelimeler: üzüntü, sevinç, mutluluk, gençlik, akıl, adalet
 
 
 
 
Duyularımızla algılayabildiğimiz kavramlara somut anlamlı kelimeler, algılayamadıklarımıza soyut anlamlı kelimeler denir.
yürek — somut
Yüreğimiz seninle. (Gönül anlamında kullanılmış ve soyut bir kavramı karşılamıştır.)
 
 
 
• Gerçekte somut anlamlı bazı kelimeler, anlam genişlemesiyle soyut bir anlam kazanabilir.
Masayı köşeye çekelim. —Somut
Kadıncağız çok çile çekti. — Soyut
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK 2005/OKS
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pencere sözcüğü soyut bir anlam taşır?
A) Yazar, sanat dünyasına yeni bir pencere açtı.
B) Hızla giden trenin penceresinden dışarıya bakıyordu.
C) Dışardan gelen sesler herkesi pencereye koşturdu.
D) Günümüzdeki yeni sistem pencereler daha kullanışlıdır.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: Pencere kelimesi B, C ve D seçeneklerindeki cümlelerde somut anlamda kullanılmıştır. A seçeneğinde ise soyut bir kavramı karşılamıştır. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi soyut anlamıyla kullanılmamıştır?
A) Kalbimin sahibi sensin.
B) O, taş kalpli bir insandır.
C) Atatürk, gençlere güvenmiştir.
D) Onun yolundan ayrılmamalıyız.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde kalp sevgi, B seçeneğinde taş “sevgisiz”, D seçeneğinde yol düşünce yerine kullanıldığı için soyut; C seçeneğinde ‘gençler’ ise somut anlamlıdır.
Doğru Seçenek C
 
 
 
Aşağıdaki kelimeleri somutluk ve soyutluk açısından belirtiniz.
Doğruluk, hava, sevinç, akıl, arkadaşlık, yol, Ankara, yürek, duman, rüzgâr.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
G. PEKİŞTIRİLMİŞ KELİMELER
Kelimenin anlamını güçlendirmek için çeşitli yollarla pekiştirme yapılır.
 
 
 
• İkilemeler yoluyla pekiştirme yapılır:
katar katar turnalar.
abur cubur yiyecekler
 
 
 
• Kelimenin ilk ünlü harfinden sonra “m, p, r, s’ seslerinden uygun olan biri getirilerek pekiştirme yapılır:
boş — bomboş
acı - apacı
temiz — tertemiz
mavi —. masmavi
 
 
 
• Pekiştirmeler, bazen araya “-e, -il” ekleri getirilerek yapılır:
yapayalnız, sırılsıklam, çırılçıplak
 
 
 
• Tekrarlanmış kelimelerin arasına soru edatı getirilerek pekiştirme yapılır:
sıcak mi sıcak güzel mi güzel
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki ikilemelerin hangisinde farklı yolla bir pekiştirme yapılmıştır?
A) hemen hemen          B) öbek öbek           C) temiz mi temiz            D) uzun uzun
 
ÇÖZÜM: A, B ve D seçenekleri, ikilemeler yoluyla pekiştirme yaparken C seçeneğinde “mi’ edatıyla pekiştirme yapılmıştır.Doğru Seçenek C
 
 
 
 
SORU
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerde geçen pekiştirmelerden hangisi farklı yolla oluşturulmuştur? Neden?
A) Dapdar bir elbise giymiş.
B) Konuyu uzun uzun anlattı.
C) Dosyayı yalan yanlış inceledi.
D) Elinin ağrısından eğri büğrü yazıyordu.
 
 
 
 
Ğ. KELİMELERDE GENEL VE ÖZEL ANLAM
 
İnsan, sporcu, güreşçi, Yaşar Doğu   (genel→özel)
Pembe gül, gül, çiçek, bitki    (özel→genel)
 
 
 
Aynı türden kavramları topluca düşündüren kelimelere genel anlamlı kelimeler, tek tek düşündüren kelimelere özel anlamlı kelimeler denir.
 
Sanatçılar, olaylara farklı bir gözle bakarlar. Bir edebiyatçıda gurbet duygusunu anlamak istiyorsan Refik Halit KARAY’ın hikâyelerini okumalısın.
Bu anlatımda genelden özele gidilmiştir.
Sanatçı            →           Genel
Edebiyatçı                          ↓
         ↓
Refik Halit KARAY → Özel
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde “özel - genel” ilişkisi yoktur?
A) Tüm dünya, Türkiye’ye kulak vermeli.
B) Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım diye baklava getirdim.
C) Karides, bir deniz ürünüdür.
D) Gecekondu sahibi olamayacak insanların şimdi ikişer dairesi var.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde, “tüm dünya - Türkiye”
B seçeneğinde, “tatlı - baklava”
C seçeneğinde, “karides - deniz ürünü” kelimelerinde özel genel ilişkisi varken;
D seçeneğinde, “gecekondu - daire” arasında konut çeşitliliği bakımından anlam ilişkisi vardır. Doğru Seçenek D
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde özel anlam ve genel anlam ilişkisi olan kelimeler aynı cümlede kullanılmıştır?
A) Romanın kahramanı sıradan bir kişiydi.
B) O hikâye, kısa bir romana benziyor.
C) Hikâye ve romandan sonra diğer yazı türlerini de denedi.
D) Romanda anlatılan olayların bazıları abartılı.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: C seçeneğinde “yazı türleri” genel bir kavramdır. Hikâye ve roman ise birer yazı türüdür; özel bir kavramdır.Doğru Seçenek C
 
 
 
 
Aşağıdaki kelimeleri genelden özele doğru sıralayınız.
Yaban, edebiyat, güzel sanatlar, nesir, olay yazıları, roman.
 
 
 
 
 
 
 
H. NİCELİK VE NİTELİK BİLDİREN KELİMELER
Depremde binlerce insan evsiz kaldı.
Bu kış iki ton odun yaktık.
Ufacık sivilceyi dert etme.
 
 
 
Sayılarla ilgili tüm kelimeler nicel anlamlıdır.
Değerli bir müzik adamımızı kaybettik.
Acı sözleri yüreğime işledi.
Zor günleri çabuk atlattı.
 
 
 
 
Varlıkların nasıl olduğunu (renk, durum, biçim ...) anlatan kelimelere nitel anlamlı kelime denir.
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK 2006/OKS
 
 
 
Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde “nicelik” ve “nitelik” birlikte verilmiştir?
A) Kısa günün karı az olur.
B) Eğri otur, doğru söyle.
C) Az olsun, öz olsun.
D) Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde “kısa ve az” kelimeleri nicel;
B seçeneğinde “eğri ve doğru” kelimeleri nitel;
D seçeneğinde “çok ve genç” kelimeleri nicel;
C seçeneğinde “az” sözcüğü nicel; öz kelimesi nitel anlamda kullanılmıştır. Doğru Seçenek C
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi nicel anlamlıdır?
A) Uzun kış geceleri masalla renklenir.
B) Güzel konuşmayla kalpleri fethetti.
C) Küçük problemleri dert etmeyin.
D) İnce davranışlarıyla dikkat çekerdi.
 
ÇÖZÜM: B, C ve D seçeneğindeki altı çizili kelimeler nitel anlamlı, A seçeneğindeki “uzun” kelimesi kış gecelerinin zaman açısından daha fazla olduğunu anlattığı için ölçü bildiriyor, nicel anlamlıdır. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
♦Bir kelime hem nitel hem de nicel anlamlı olabilir.
Dar bir salondu.              (nicel)
Dünyası dar bir insandı. (nitel)
 
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeleri “nitel anlam- nicel anlam” yönünden inceleyiniz
Kent merkezine ağır taşıtların girmesi yasaktır.
Akşamları ağır yemekler yememeliyiz.
Ağır biri olduğu davranışlarından belli.
Bu kadar ağır konuşmamalıydın.
 
 
 
 
 
 
 
SÖZ ÖBEKLERİ
 
 
 
 
 
 
 
A.İKILEMELER
Hızlı hızı yürüdü.
Eski püskü, bir elbisesi vardı.
Anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, çoğaltmak, abartmak amacıyla aynı kelimenin tekrarlanmasına veya anlamları birbirine yakın yahut karşıt olan kelimelerin yan yana kullanılmasına ikileme denir.
 
 
 
İkilemelerin Oluşması
♦Ilık ılık, demet demet —   Aynı kelimenin tekrarlanmasıyla
♦Kılıf kıyafet, ses seda  —  Eş anlamlı kelimelerin yan yana kullanılmasıyla
♦Eş dost, deli divane  —     Yakın anlamlı kelimelerle
♦İyi kötü, az çok  —           Zıt anlamlı kelimelerle
♦Çoluk çocuk, ufak tefek — Biri anlamlı, biri anlamsız kelimelerle
♦Abur cubur, kem küm —  İki kelimesi de anlamsız olanlarla
♦Ev de ev, sınıf mı sınıf — de, mi ile kurulanlarla
♦Vah vah, mışıl mışıl —   Yansımalarla ve ünlemlerle
 
 
 
 
Anlam Yönünden İkilemeler
Avuç avuç para verdi. (Pekiştirme anlamı)
Güle güle çalıştık. (Güçlendirme anlamı)
Uça uça gitti. (Abartma anlamı)
Sokak sokak dolaştık. (Çoğaltma anlamı)
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilime cümleye tahmin anlamı katmamıştır?
A) Olsa olsa otuz milyar eder.
B) Aşağı yukarı dörtte gelir.
C) Yapsa yapsa iki soru yapar.
D) Bu kuşa baksa baksa annem bakar.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: “Olsa olsa, aşağı yukarı, yapsa yapsa” tahmin bildirir. D seçeneğinde geçen “baksa baksa”, “ondan başkası yapmaz” anlamı taşımaktadır. Doğru Seçenek D
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan kelimeler tek başlarına kullanılmaz?
A) Yalan yanlış bilgilerle bir yere varılmaz.
B) Güçlü kuvvetli bir yapısı vardı.
C) Kem küm etme de onları anlat.
D) Aşağı yukarı kırk yaşlarında gösteriyordu.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: A, B ve D seçeneklerinde ikilemeyi oluşturan kelimelerin her birinin anlamları vardır ve tek başlarına kullanılabilir. C seçeneğinde ise ikilemeyi oluşturan kelimeler anlamsızdır, tek başlarına kullanılamaz. Doğru Seçenek C
 
 
 
 
 
 
 
İkilemelerin Özellikleri
 
 
 
İkilemeler ayrı yazılır.
 
 
 
İkilemelerin arasına noktalama işareti koyulmaz.
 
 
 
İkilemeler arasına kelime veya bağlaç girebilir.
Misafir üstüne misafir geldi.
 
 
 
İkilemeler, tamlama biçiminde olabilir.
Beterin beteri var.
 
 
 
İkilemeler, birleşik kelime oluşturabilir.
Cırcır, fisfıs, çıtçıt ...
 
 
 
 
 
 
B. DEYİMLER
Kızını dizinin dibinden hiç ayırmaz.
                       ↓
    (yanında, çok yakınında)
 
Herkesi hoş görmeliyiz.
                  ↓
(anlayışla karşılamak)
                  ↓
 
İpe sapa gelmeyen sözler söyledi.
                 ↓
(birbirini tutmayan sözler söylemek)
 
 
 
 
Bir durumu daha çekici anlatabilen ve çoğunun gerçek anlamı dışında ayrı bir anlamı olan kalıplaşmış sözlere deyim denir. En az iki kelimeden oluşur.
 
 
 
 
Deyimi oluşturan kelimelerin yerine eş anlamlıları getirilemez.
aklı başından gitmek
kafası başından gitmek
 
 
 
 
Genelde mastar hâlindedirler.
göze girmek
başını derde sokmak
 
 
 
Deyimlerde çekim ekleri kişiye göre çekimlenir.
Arkadaşlar kuru kuruya düşünmeyelim.
 
 
 
Deyimlerin bir kısmı çekime girmez. Cümle içinde olduğu gibi kullanılır.
El üstünde
lâf ebesi
sivri dili
 
 
 
Deyimleri oluşturan kelimeler daima ayrı yazılır; birleşik kelimelerle karıştırılmamalıdır.
etekleri zil çalmak
ağzı kulaklarına varmak
 
 
 
Gerçek anlamları ile kalıplaşmış deyimler de vardır.
iyi gün dostu
hem suçlu hem güçlü derde
derman olmak
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan kelimeler tek başlarına kullanılmaz?
A) Yalan yanlış bilgilerle bir yere varılmaz.
B) Güçlü kuvvetli bir yapısı vardı.
C) Kem küm etme de onları anlat.
D) Aşağı yukarı kırk yaşlarında gösteriyordu.
 
ÇÖZÜM: A, B ve D seçeneklerinde ikilemeyi oluşturan kelimelerin her birinin anlamları vardır ve tek başlarına kullanılabilir. C seçeneğinde ise ikilemeyi oluşturan kelimeler anlamsızdır, tek başlarına kullanılamaz.
 
 
 
 
 
ÖRNEK 2006 /OKS
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla verilmemiştir?
A) Eline geçen bütün kitapları gözden geçirdi; ama aradığını bulamadı.
B) Ben bu kanapeleri vermeye razıyım; zaten onları gözden çıkardım.
C) İnsan sokulgan ve sevimli, yani cana yakın olursa, elbette sevilir.
D) Birisi ötekine, o da başkasına söyleyince söz ağızdan ağıza yayıldı.
 
 
 
 
 
 
 
ÇÖZÜM
‘Aşağıdaki deyimlerden hangisi açıklamasıyla verilmiştir şeklindeki sorularda deyimle birlikte deyimin ifade ettiği anlamı da içeren seçenek doğru seçenektir. B seçeneğinde “gözden çıkarmak”, bir malın gitmesine razı olma; C seçeneğinde “cana yakın” sokulgan ve sevimli; D seçeneğinde “ağızdan ağıza yayılmak” birinin söylediğini bir başkasına söylemek ifadeleri ile deyimlerin açıklamaları verilmiştir. A seçeneğindeki deyimin açıklaması verilmemiştir. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Söz” kelimesi aşağıdaki deyimlerin hangisinde farklı anlam taşımaktadır?
A) Söz vermek               B) Sözünü bilmek
C) Sözünde durmak       D) Söz almak
 
ÇÖZÜM: A, C ve D seçeneklerinde “söz” vaatte bulunmak, verdiği vaadi yerine getirmek anlamında kullanılmış. “Sözünü bilmek” ise düşünerek konuşmak anlamındadır. “Söz vermek” anlamını içermemektedir.            Doğru Seçenek B
 
 
 
 
“Ağzıyla Kuş Tutmak” Deyiminin Hikâyesi
Fransa ile Osmanlı ilişkilerinin geliştiği zamanda Topkapı Sarayı’nda Fransız elçisi kızlar ağasına işinin önemli ve acele olduğunu bir türlü anlatamamış ve içeri girememiştir. Kızlar ağası, sabırsızlanan elçiye şöyle demiş:
“Sultanımız bugün çok kızgın. Akşam cariyelerinden birine kızmış ve onu cellada vermiş. Biraz önce bir Frenk hokkabaz buradaydı. Adamcağız ne hünerler gösterdi. Alev alev yanan çubukları ağzında söndürdü, havaya bir kuş uçurdu, uçan kuşa bir şeyler söyledi, kuş gelip ağzına kondu. Onu da ağzıyla ayaklarından yakaladı. Sultanımız onu bile huzurundan kovdu. Senin anlayacağın ağzınla kuş tutsan nafile, ama senin ustalığın varsa bir kere sultana arz edeyim.”
 
 
 
 
 
 
 
C.ATASÖZLERİ
Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Söz gümüşse, sükǔt altındır.
 
 
 
 
Uzun denemelere dayanan, genel kural biçiminde kalıplaşarak toplumca benimsenmiş özlü sözlere atasözü denir. Atasözleri, ait olduğu milletin düşünce, duygu ve yargılarını yansıtır.
 
 
 
Atasözlerini oluşturan kelimelerin yerine bir başkası kullanılamaz.
Ayranım ekşidir diyen olmaz.
Ayranım bozuktur diyen olmaz
 
 
 
Genelde yüklemler geniş zamanla veya emir kipi 2. tekil kişi çekimiyle kurulmuştur.
Gülü seven dikenine katlanır.
Sözü ağzında devşir, sonra çıkart.
 
 
 
Kimi atasözleri eksiltili anlam taşır.
Mart içeri pire dışarı.
Ata arpa, yiğide pilav.
 
 
 
Bazı atasözleri gerçek, bazıları mecaz, bazıları da hem gerçek hem mecaz (kinaye) anlamı taşır.
Öfkeyle kalkan zararla oturur. (Gerçek)
Yılanın başı küçükken ezilir. (Mecaz)
Dilin kemiği yoktur. (Kinaye)
 
 
 
 
 
 
 
Atasözleri ile deyimler karıştırılmamalıdır.
 
 
 
1.Cümle biçimindeki deyimler kişi ve zamana göre çekimlenir.
Göz atmış.
Göz attım.
 
 
 
2.Deyimler o anı anlatırken: atasözleri bir öğüt veya kural içerir.
“Bozuk çalmak” deyimdir. Canı sıkılan, suratı asılmış kişiler için kullanılır.
“Kalaylı bakır küflenmez.’ atasözüdür. Temizliğini herkesin bildiği kişi veya işin lekelenemeyeceğini öğütlüyor.
 
 
 
3.Deyimlerin arasına başka sözcükler girebilir.
İçini büyük bir kurt kemiriyordu.
 
 
 
 
ÖRNEK 2008/OKS
Gençliğinde kazanç peşinde koşmayıp zevke dalan, hastalığında ve ihtiyarlığında perişan olur.
 
 
 
Bu cümle aşağıdaki atasözlerinden hangisinin açıklamasıdır?
A) Yazın gölge hoş, kışın çuval boş.
B) Damlaya damlaya göl olur.
C) Ayağını yorganına göre uzat.
D) Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
“Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.” atasözüyle aşağıdakilerden hangisi anlamca en yakındır?
A) Bir işi çok karışan olursa o iş yarım kalır.
B) Çok çalışmayla bazen bir iş bitirilemeyebilir.
C) Bir işi çabuk yapmak, o işi kalitesiz yapabilir.
D) Bir işi başarmak zamanlamayla orantılıdır.
 
ÇÖZÜM: Atasözü, her işin tek sorumlusu olması gerektiğini, herkesin kendi işini yapıp bir başkasına karışmamasının doğru olduğunu vurguluyor.    Doğru Seçenek A
 
 
 
 
Ç. ÖZDEYİŞ (VECİZE)
Başarının temeli disiplindir. (Atatürk)
En büyük yardımcınız bilgidir. (Sokrates)
Şeref, faziletin kazandığı bir mükâfattır. (Çiçero)
 
 
 
Özdeyişler; bilim, sanat, siyaset alanlarında ünlü kişilerin söylediği
 
 
 
kısa ve özlü sözlerdir.
 
 
 
Özdeyişler, cümle biçimindedir.
 
 
 
Atasözlerine benzerler; ancak söyleyenleri bellidir.
 
 
 
Güzel sözlerle özdeyişleri karıştırmamak gerekir. Güzel sözler, anlam yönünden güzel olabilir; ancak uzun olabilirler. Özdeyişler ise kısa ve özlüdür.
 
 
 
Özdeyişlerde slogan özelliği de göze çarpar.
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerden hangisi özdeyiştir?
A) Dağ başından duman eksik olmaz.
B) Taşı sıksa suyunu çıkarır.
C) Düşünüyorum, o hâlde varım.
D) Bir ev donanır, bir çıplak donanmaz.
 
ÇÖZÜM: A ve D seçenekleri atasözü, B seçeneği deyim cümlesidir. C seçeneğindeki söz Descartes (Dekart)a aittir. Doğru Seçenek C
 
 
 
 
II. SÖZ SANATLARI
 
 
 
 
 
 
 
A. BENZETME (TEŞBİH)
Söze çekicilik ve güzellik kazandırmak için aralarında benzerlik bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine benzetme denir.
Benzetmenin dört ögesi vardır:
 
 
 
Temel Ögeler
 
 
 
1. Kendisine Benzetilen
Aralarında benzerlik bulunan iki şeyden özellikleri bakımından güçlü olan ögedir.
 
 
 
2. Benzeyen
Aralarında benzerlik bulunan iki şeyden özellik bakımından güçsüz olan ögedir.
 
 
 
Yardımcı Ögeler
 
 
 
1. Benzetme Yönü
Aralarında benzerlik bulunan iki şeyin ortak özelliğidir.
 
 
 
2. Benzetme Edatı (ilgeci)
Gibi, kadar, sanki
 
 
 
Benzetme edatından önce gelen öge, her zaman kendisine benzetilendir.
Türkülerimiz                 ana sütü                gibi                  candan.
benzeyen                         benzetilen            b.edatı            benzetme yönü
                                        Tam Benzetme
 
Temel ögelerin ve yardımcı ögelerin hepsinin kullanıldığı benzetmeler tam benzetmelerdir. Bu dört unsur kullanılmadan da “Benzetme” sanatı yapılabilir.
 
Dişleri            beyaz            birer           inciydi.
Benzeyen      Benzetme                        Benzetilen
 .                    yönü                                                .
                    Pekiştirilmiş Benzetme
Benzetme edatının kullanılmadığı benzetmedir.
 
Anadolu insanı,               Hoca Nasreddin                   gibidir.
Benzeyen                           Benzetilen                     Benzetme edatı
                                Kısaltılış Benzetme
Benzetme yönünün kullanılmadığı benzetmedir.
 
           Aslan                      asker
          Benzeyen             Benzetilen
             Yalın Benzetme
Yalnız benzeyen ve benzetilenle oluşturulan benzetmedir.
 
 
 
 
ÖRNEK
Sakin ve rüzgârsız havalarda bacalar üzerinde bir türlü savrulup dağılmayan dumanlar birbiri üzerine nasıl birikirse, bu sesler de öylece göğün boşluğunda toplanıyor, kolay kolay dağılmıyor.
 
 
 
Bu cümlede birbirine benzetilen iki şey aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duman - Ses                      B) Rüzgar - Duman
C) Hava - Ses                        D) Duman - Gök
 
 
 
 
ÇÖZÜM
Rüzgârsız havada dağılmayan dumanla göğün boşluğunda dağılmayan ses arasında bağ kurulmuştur. Birikmeleri, dağılmayışları benzeyen yönleridir.
Doğru Seçenek A
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki benzetmelerden hangisi tam benzetmeye örnektir?
A) Altın gibi sarı başakları gören köylüler mutlu oldular.
B) Altın gibi başaklar tarlada boy gösteriyordu.
C) Altın başaklar rüzgârdan dalgalanıyordu.
D) Altın sarısı başaklar güneşte parlıyordu.
 
ÇÖZÜM: Ortak özellik başaklar ve altındır. B seçeneğinde benzetme yönü, C seçeneğinde yardımcı ögeler, D seçeneğinde de benzetme edatı kullanılmamıştır.       Doğru Seçenek A
 
 
 
 
 
B. KİŞILEŞTİRME VE KONUŞTURMA (TEŞHiS VE İNTAK)
Yapraklar fısıldamaya başladı. — Kişileştirme
 
 
 
İnsan dışındaki varlıklara insan özelliği vermeye kişileştirme(teşhis) denir.
Mor menekşe “Bana dokunma. diye bağırdı.
 
 
 
Kişileştirilen varlığın konuşturulmasına konuşturma (intak) denir.
 
 
 
 
ÖRNEK 2008 /OKS
(1) Kınalı kuzu, damın gölgesinde kıvrılmış uyuyordu. (2) Birden duyduğu sesle uyanıverdi, kulakları dikildi. (3) Kendi kendine “Bu da neydi?” diyerek sesin geldiği yöne döndü. (4)
Yuvasından düşmüş olan serçe yavrusunu gördü.
 
 
 
 
 
 
 
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde kınalı kuzuya, insana ait bir özellik verilmiştir?
A)1              B)2             C)3            D)4
 
ÇÖZÜM: Konuşmak, insana ait bir özelliktir. Kuzunun kendi kendine “Bu da neydi?” demesi kuzuyu kişileştirmiştir ve insana ait olan konuşma özelliğini vermiştir. Doğru Seçenek C
 
 
 
ÖRNEK
(1) Deniz bugün yorgun. (2) Artık deli gibi çoşmuyor. (3) Uzaktan bakınca dümdüz bir ova gibi gözüküyor. (4) Ansızın yeniden ayaklanıyor.
 
 
 
Yukarıdaki cümlelerin hangi ikisinde kişileştirme yapılmıştır?
A)1-3         B)1-4              C)2-4               D)3-4
 
ÇÖZÜM: 1.cümlede yorgun 4. cümlede ayaklanma insana ait özelliklerdir. Doğru SeçenekB
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
C. ABARTMA
Okulda seni göremeyince deliye döndüm.
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
 
 
 
Bir durumun olduğundan daha çok veya daha az gösterilmesine abartma denir.
 
 
 
 
ÖRNEK 2007 /OKS
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde “abartma” vardır?
A) Evler ve ağaçlar yukarılara çıktı kça küçük görünüyor.
B) Çınarın dalları arasında serin bir rüzgar esiyordu.
C) Aslanlar gölün kıyısında mışıl mışıl uykuya dalmıştı.
D) Bütün dünyanın duyabileceği bir şekilde konuşuyordu.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: D seçeneğindeki Bütün dünyanın duyabileceği bir şekilde konuşuyordu.” yargısı, bütün dünyanın duyabileceği bir şekilde konuşmanın mümkün olmaması nedeniyle, bir durumu olduğundan çok göstererek abartma sanatı örneklenmiştir.           Doğru Seçenek D
 
 
 
 
 
 
 
ÖRNEK
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? “Gömelim gel seni tarihe.” desem sığmazsın. dizelerinde hangi söz sanatı vardır?
A) Abartma     B) Benzetme       C) Kişileştirme     D) Konuşturma
 
ÇÖZÜM: Vatan uğruna canını veren şehitlerin hiçbir makbere (mezara) sığamayacağını, bütün mezarların ve tarihin onlara dar geleceğini söyleyerek abartılı bir anlatma başvuruluyor.
 Doğru seçenek A
  
 
 
 
Ç. KİNAYE (DEĞİNMECE)
Konuşmasıyla herkese parmak ısırttı.
O, gözü açık bir insandır.
 
 
 
Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek biçimde kullanılmasına kinaye denir.
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kinaye sanatı vardır?
A) Elinde kızgın bir demir parçası vardı.
B) Beni görünce utancından yüzü kızardı.
0) Soğuklara aldırmadan ince giyiniyordu.
D) Çok güzel yazısı bir türlü okunmuyordu.
 
ÇÖZÜM: B seçeneğinde ‘yüzü kızarmak” deyimi iki anlama gelecek şekilde kullanılmıştır. Hem mecaz anlamda utanmak hem de gerçek anlamda yüzde görülen renk değişikliği olarak kullanılmıştır.             Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde kinaye vardır?
A) Mum dibine ışık vermez.
B) Yemekleri özenerek hazırlanmış.
C) Duyarım yazmışsın iki satır mektup.
D) Tanıdık bir yüze rastladım.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: Hem gerçek hem mecaz anlama gelebilecek bir söz A seçeneğinde verilmiştir. “Mum” yanarken kendini değil, etrafını aydınlatır. İnsanlar da çevresine yararlı olur, çevresini aydınlatır; ama özel hayatında yakınlarına faydası olmayabilir.           Doğru Seçenek A
 
 
 
 
D. DOLAYLAMA
beyaz cam - televizyon
altın boynuz — Haliç
yavru vatan — Kıbrıs
Büyük Kurtarıcı -. Atatürk
 
 
 
Tek kelimeyle anlatılabilecek bir kavramın birden çok kelimeyle anlatılmasına dolaylama denir.
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde dolaylama vardır?
A) Aşırı hız trafik kazalarına sebep oluyor.
B) Bacasız sanayi önemli bir gelir kaynağıdır.
C) Yabancı uyruklu pek çok insan sınır dışı edildi.
D) İyi gün dostları, kötü günde neredeler acaba?
 
 
 
 
ÇÖZÜM: B seçeneğinde “bacasız sanayi” turizm anlamında kullanılmış bir dolaylama örneğidir.Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdakilerin hangisinde dolaylama yoktur?
A) Yedi tepeli şehir turist akınına uğruyor.
B) Ormanlar kralı bütün hayvanları yanına topladı.
C) Dağın çıplak sırtında çok az hayvan otluyordu.
D) Beyaz altın Akdeniz Bölgesinin geçim kaynağıdır.
 
ÖRNEK
A seçeneğinde “yedi tepeli şehir” İstanbul,
B seçeneğinde “ormanlar kralı” aslan,
D seçeneğinde ‘beyaz altın” pamuk anlamında dolaylama olarak kullanılmıştır.
Doğru Seçenek C
 
 
 
 
E. AD AKTARMASI
 
 
 
Benzetme amacı güdülmeden bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasına “ad aktarması” denir.
 
 
 
 
Ad aktarmasında görülen ilişkiler şunlardır.
• Ömer Seyfettin’i çok severim. Eserleri anlamında
Sanatçı - eser ilişkisi
• Vapur, Şrnşu’a yanaştı. İskele anlamında
Parça - bütün ilişkisi
Suyu bana uzatır mısın? Su şişesi anlamında
İç - dış ilişkisi
 
Füzeler gökten, ölüm yağdırıyordu. Bomba anlamında.
Bomba, ölümün sebebi. Ölüm de bombanın sonucu.
 
• Ankara’yı susuz bir yaz bekliyor. Orada yaşayan insanlar
Yer - insan ilişkisi
• Batı, Türkiye’yi yakından takip ediyor.
 Ülke anlamında
Yön - ülke ilişkisi
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması vardır?
A) Okuldan öğrenci belgemi aldım.
B) Sigara içmek sağlığa zararlıdır.
C) Tablolarında sıcak renkler kullanıyor.
D) Söylediklerimi mutlu bir gülüşle dinliyor.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: Ad aktarması olan kelime A seçeneğinde geçen ‘okul”dur. Belgeyi veren okul değil, okuldaki o işle görevli kişidir. Yer - insan ilişkisi vardır. B, C ve D seçeneklerinde ad aktarmasına örnek olabilecek kelimeler yoktur. Doğru Seçenek A
 
 
 
 
ÖRNEK
Aşağıdakilerin hangisinde ad aktarması yoktur?
A) Ayaklarını çıkarıp içeri girdi.
B) Sallanmaz o kalkışta, ne mendil ne de bir kol.
C) En son Orhan Veliyi okudum.
D) Bütün köy ayağa kalktı.
 
 
 
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde “ayak’ iç - dış ilişkisini, C seçeneğinde “Orhan Veli” yazar- eser ilişkisini, D seçeneğinde “köy” yer - insan ilişkisini anlatıyor. Doğru Seçenek B
 
 
 
 
F. DEYİM AKTARMASI
Kadının acı çığlıkları yürekleri yakıyordu.
Yorgun evler acı acı bakıyordu.
Kelimenin çok anlamlılık özelliğinden dolayı dile getirdiği kavramla bir başka kavram arasında genellikle benzetme yoluyla bir ilişki kurarak kelimeyi o kavrama aktarmadır.
 
 
 
 
Deyim aktarmaları değişik biçimlerde yapılır.
• Kel tepeleri aşınca köy görünür.
insana özgü nitelik
insandan doğaya aktarma
 
• Ağır bir insandı.
doğadaki nesne
doğadan insana aktarma
 
Zaman akıp gidiyor avuçlarımın içinden.
sıvılara ait bir özellik
doğadan doğaya aktarma
 
Sıcak bir gülüş ömre bedeldir.
Dokunmayla algılanabilir. Bu cümlede ‘sıcak” görme yoluyla algılanıyor.
duyular arası aktarma
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde duyu aktarması yoktur?
A) Konuşması tatsız sözlerle doluydu.
B) Yüksek sesle konuşmasına göz yumamazdım.
C) Ortalığı bir anda toz bulutu kapladı.
D) Soğuk insanlara kimse yaklaşmak istemez.
 
ÇÖZÜM: A seçeneğinde ‘duyma”, C seçeneğinde “görme”, D seçeneğinde “hissetme” duyularına aktarım yapılırken; B seçeneğinde hiçbir duyu aktarımı yoktur.Doğru Seçenek B
 
 
 
 
ÖRNEK
 
 
 
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde duyu aktarımı vardır?
A) Bozuk yumurta kokusu etrafı sardı.
B) Gözlerim vagonlarda seni aradı.
C) Ateşlenen çocuğu soğuk suyla yıkadılar.
D) O ekşi suratıyla herkesin keyfini kaçırdı.
 
 
 
 
 
 
 
ÇÖZÜM
A seçeneğinde “koklama”
B seçeneğinde “görme” duyularına ilişkin kavramlar kulla
C seçeneğinde “dokunma” duyuları kullanılmıştır.
D seçeneğinde “ekşi” Sözcüğü ile tat alma duyusu görme duyusuna akta
Doğru Seçenek D
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol